Sayfalar

1 Mayıs 2023 Pazartesi

Bencillik serbest!

Namaza gelince bencillik serbest! :) 



Sene 2023. 

Mübarek sehr-i Ramazan misafir olmus evimize. Sahur´dan sonra sabah namazini beklemeyip yatmistim. o günlerde de fibromiyalji sebepli eklem agrilarim yine kudurmus, yoruyor beni. Gözlerim kapali uyumaya calisiyorum. Icimde rahat degil hani, kusluk vaktini yine uykuda, gaflet de gecirmeye niyetlenmisim cünkü. Seytandan aferini almis, manasiz bir et ve kemik yigini gibi uykudan fayda umuyorum....


"Yaaa Kübra´cik" diyorum kendi kendime.

"Bi namaz kilsan aslinda - kemiklerin, kaslarin nizami bir sekilde sööööyle yerine oturacak, hizaya gelecek tekrardan.."

Seytanin vesvesesi gecikmiyor; "Bencil sey seniiii! Nerde sende ALLAH askindan kaynakli, silkelenip, abdest alip, seccadeyi kapip, kabe ye dönmek? Nerde? Ne gezer? Allah askindan kilmayacaksan, hic kilma daha iyi."

"Ama Allahin farzlarini anlamli ve önemli kabul edip yerine getirmekte bir cesit ilan-i ask degil midir?"

Böyle ic muhasebeleriniz sizinde oluyor mu?

Kendinizle konusurken nasil bir üslup ve ses tonu takiniyorsunuz?

Ben sahsen kendime cok kaba davraniyorum. Özsaygi ve özsevgi acisindan herzaman biraz eksiktim zaten, kendimi hirpalamaya bayilirim. (Hafif psikopatlikta var, ama neyse, konumuz bu degil)

Selfcare diyorduk. Selfcare sanki haram miscasina, kendim icin birsey yapmayi ayip bellemisim mübarek. Hey Allahim nasil bir celiski bu?

Sonra düsündüm. Namaz tabiki bize iyi gelecek, Allahin bizim iyiligimiz icin bize hediye ettigi, acik ara en ehemmiyetli aliskanlik. Günlük yasantimiza yön veren, bizi insan kilan, degerli kilan, kul kilan iki cihan mutlulugunun anahtari. "Namaz dinin diregi", "dua ibadetin özü" buyurmus güzel Efendimiz s.a.v. 💖


Tabiki de ALLAHin bizim namazimiza ihtiyaci yok, tabikide kendimiz icin kilacagiz! 

ALLAH farz buyurdugu herseyi kuluna ve ayni zamanda topluma sifa olacagi icin farz kilmis. Her farz ibadetinin bireye yarayan ve de ümmete yarayan iki ciheti var! Bir düsünün, hacca gitmek, oruc tutmak, zekat vermek, ...

Namaz karakterimize, düsüncelerimize, fikrimize, zikrimize, hal ve hareketlerimize sekil verdikce, 

kendine müslüman diyen birey, toplum icin faydali bir cark haline gelecek ve böylece hem kendimiz, hemde toplum icin,

islamiyetin repütasyonu icin, 

hem nefsimize hem seytana karsi devam etmekte olan savasin galibi olmak icin, 

deccalin büyük ajendasina  karsi vermis oldugumuz cihadi kazanmis olacagiz.

Allah nurunu tamamlayacak. ya benimle yada bensiz. Hz. Ibrahimin atildigi atesi söndürmek icin, agziyla su tasiyan karinca gibi, sende safhini belli et. 

Hele ki ahir zamanda, seytanin askerleri (insanlar ve cinlerden olusan) bos durmuyorken.

"Kalk kiz!" Dedim kendime. Seytanin ve nefsimin vesvesesini yendim.

Yerde ve yedi kat semada hic durmaksizin kabeyi tavaf eden, insan ve meleklerin olusturdugu o muazzam ve benzersiz enerji yumagina seninde bir katkin olsun. Kabeye yönlendir düsüncelerini, dualarini ve yaradilis gayeni yerine getir. Senai Demirci nin siirinde "kil beni ey namaz" dedigi gibi.


Selfcare  is Ummah care

Kime nerden yaklasip, nasil aklini celip, ibadet den alikoyacagini cok iyi biliyor kör olasica seytan!

Bu satirlarida neredeyse sabah namazini kildirtmadan yazdiracakti bana! Neymis efendim? Yazmak istediklerimi unuturmusum yoksa. Bak bak. Bu da seytanin taktiklerinden demisti degerli bir hocam. 

Büyük bir güzellikten alikoyup, daha kücük bir güzellik ile kandirip, oyalamak. Daha sonra kisiyi ondan da vazgecirip, önüne baska meskaleler cikarmak. 

heheyyt beee! Bu sefer olmadi seytancik. Hatta Dikkat daginikligi teshisli biri olarak yendim seni. Sahi sınavı daha zor olanın, mükafatı da daha büyük oluyor mu? Mesela kolları, bacakları olmayan insanlar var, namazlarında istikrarlı olan. MaşaAllah. 

Herkesin savaşı, sınav derecesi, iman kuvveti, irade gücü başka. 

Hayırda yarışalım, namazda bencil olalım ama dualarımızda birbirimizi unutmayalım. 🤗

Yap bi bencillik be! Al abdestini, kıl namazını 😇

💓







27 Nisan 2019 Cumartesi

Basörtüsü spora engel degil


Instagram @hijab_run_runners
"Franz" ve "Eberhard" bile basörtülü sporculari durdurmaya yetmedi!

Almanyanin bazi yerlerinde "Franz" ve "Eberhard" isimli firtina ve kasirgalar sebebiyle agaclar yerinden sökülüp, catilar ucarken, Stuttgart da 30 kizimiz bir araya gelip "spor camiasinda bizde variz" demek icin kostular.

Kosu sporuyla yillardir ugrasan spor ve jimnastik ögretmeni olan Yasemin Bay 39 yasinda ve 3 cocuk annesi. Bay`a ilk HijabRun isimli etkinligi organize etmesinin sebebini sordugumuzda ise söyle acikliyor: "Fransa kökenli "Decathlon" isminde bir firmaya, basörtülüler icin spor esarbi üretmeye basladiktan sonra Fransanin önde gelen politikacilari ve saglik bakanligindan büyük tepki yagdi ve boykot cagrisinda bulunuldu. Neymis efendim basörtüsü özgürlügü kisitladigi icin spor ile bagdasmiyormus. Bir taraftan bize özgürlesin cagrisinda bulunuyorlar, diger taraftan ise spor yapmamizi bile istemiyorlar" diyen Bay bu ikiyüzlü tutuma daha fazla sessiz kalmak istemedikleri icin artik ayda bir kez doga´da bulusup yürüyüs yapacaklarini belirtti.

Bay´in kisa bir konusmasi sonrasinda, isinma hareketleri yapip 3km kosan katilimcilar "bazi fitness salonlari bizi basörtümüzden dolayi kabul etmeye biliyor, bizde doga da spor yaparak hem sagligimiz icin birseyler yapmis oluyoruz, hemde `bizde variz ve sayi olarak coguz` demek istiyoruz" seklinde konustular.

Bay hemcinslerine "sizde bize katilin, beraber sesimiz daha gür ciksin" cagrisinda bulunarak, aylik HijabRun etkinligine katilmaya herkesi davet ediyor. Bos zamanlarini kosarak degerlendiren Bay gectigimiz sene "Istanbul Maratonu" na katilarak bogaz köprüsünü de kosarak gecti ve bu spor askini cevresindekilerle paylasmayi cok istiyor.

Genc spor ögretmeninin uzun vadeli hedefi ise, HijabRun etkinligini ülkeler arasi bir düzeye tasimak ve es zamanli olarak Almanya`nin ve Dünya`nin büyük sehirlerinde binlerce spor meraklisi kizimizla birlikte "Basörtülüyüz ve özgürüz" demek. Daha fazla bilgi edinmek icin Yasemin Bay`a Instagram @hijab_run_runners üzerinden ulasabilirsiniz.

Instagram @hijab_run_runners
Kübra Kücük



18 Ağustos 2015 Salı

Ağlamak değiştirir




Bence; 
Ağlamak insanı değiştirir, 
kalbi değiştirir... 
ya yumuşatır yada katılaştırır mesela! 
Bu hangi sebepten ağladığımıza göre değişir. 
Yukarıdaki tablo bu teorimi destekler nitelikte gibi. 
Allah aşkı için dökülen göz yaşı ve öfkeyle, sinirden gözden akan hiç aynı olurmu? 
Ben her ağladığımda kendimde bir değişim olduğunu hissederim! 
Ya iyiye yada kötüye doğru bir yolculuktur ağlamak.... 

ve 

ağlayabilmek güzeldir 

Almanca dilinde kaleme alinmis olan bu yazida üc cesit gözyasi oldugundan ve hepsininde mikroskop altinda farkli göründügünden bahsediliyor.
Unter dem Mikroskop sieht jede Träne anders aus
http://www.galileo.tv/menschen/unter-dem-mikroskop-sieht-jede-traene-anders-aus/

28 Haziran 2014 Cumartesi

BEN BIR MADDE BAĞIMLISIYIM!

itiraf ediyorum!
ben bir madde bağımlısıyım!
bunu en çok bi ülkeden bir başka ülkeye taşınmaya kalkınca anladım...
bi bavula ne yazıkki herşey sığmıyor...
uçağa ne yazıkki herşeyi almıyorlar...
























özenle seçtiğim ve içlerini özenle doldurduğum hatıra defterlerim, şiirlerim, 
psikolojik gelişme sürecimin izleri, çocukluğum, hayallerim 

- üzgünüm, sizleri burada bırakmak zorundayım!

bürokrasinin insana dikte ettigi kağıt küreğe bağlı düzenlilik - aksi taktirde çekmecelere ve rakamlara nasıl sığdırılabiliriz ve hükmedilebilirizki? - banka çıktılarım, vergi açıklamalarım, mektuplarım, cüzdanımdaki almanyadayken `ah ne çok` ihtiyaç duydugum onca kart - siz peşimi bırakmayacaksınız belkide istemesemde.. iki ülkede yasıyor olmak, her iki ülkede sorumluluklarının olması (mı) demek?!

bir türlü atmaya kıyamadıgım ve bodrumdaki dolapları zapteden senelerin ders notları, hepsininde üzerimde hakkı var, gelişmemde, değişmemde payları var, nasıl atayım? dosya dosya gururla ve ümitle biriktirdivim diplomalarım, sertifikalarım ve onlarca kopyaları 
( olası bir basvuru halinde hazır olayim diye..)
- üzgünüm, hepinizi yanımda götüremiyorum.. 
ve bi parça burukluk daha biniyor üzerime...

her birinin ayrı hatıraları olan çiçeklerim, orkidelerim, bonsai çiçegim... 
her biriniz icin aylar öncesinden yeni evimde güneş gören bir yer tasarlamıştım bile aklimda.. ama simdi evimin nerede olduğunu bile bilmiyorum 
ve size verebileceğim kendime ait bir alanım bile yok... 
bazınız terkedildiğinizi anlayıp çoktan küsmüşsünüz bile yokluğumda.. 
"ya nasip" deyip boyun eymeli belkide sizin gibi, belkide "teslimiyet" denen huzurun gerçek tadına varamamışım henüz - ne yapalim, öyleyse yanmaya devam...

annemin yıllar yılı ilk kızı için özenle derleyip topladıgı çegizim, kendi çabalarımla artırdıklarımdan aldığım tencere, tabak, çanak, takımlarım... - sizlere dairde çok hayallerim vardı... güzel pastalar kekler pisirecektim mutlu sofralar icin... 
o mutlu sofralar ertelendi, tıpkı benim gibi....

okuduğum ve okuma niyetiyle aldığım rengarenk, raf raf kitaplarım... çok uzun vaadeli hesaplar yapmamak gerekti belki öyle alman usülü... 
türk usülü kervanı yolda düzmek daha az hayal kırıklığı demekti belkide... 

yeni yeni müzik ve şan dersi almaya başlayan 
taze bir ögrencinin hevesle aldığı pianosu, gitarı - sizde öksüzsünüz artık!

dolap dolap kiyafetlerim, nede çok üstüm varmış.... nede doymaz bir nefsim! 
ne biçim bir iç kapışmasıdır bu? sizi nerede bıraksam yada nereye götürsem? yenisini almaya içim el vermiyor, ama size en çok nerede IHTIYACIM var onuda kestiremiyorum..

ihtiyaç...
maddeye ihtiyaç duymak...
aslında nede kötü bir bağımlılık!!
ne büyük bir sınav ALLAHim!




çok seyahat edenler ister istemez kendilerini daha çok sorguya çekiyorlar herhalde..
tek bir bavuldan yaşamayı öğreniyorlar.. 
aslında tek bir bavul ile yaşamanın mümkün olduğunu idrak ediyorlar..

postmodern yaşamın beraberinde getirdigi gelecege dair belirsizlikler, hızlı değişimler, yüzeysel tanışıklıklar, kısa bağlılıklar... 

bunca alternatifin altında ezilen çağımız insanının hastalığı mı KARARSIZLIK?
yoksa cesaretsiz ve nereye ait olduğunu bilmeyen kübra nın beceriksizligimi?

12 Mart 2013 Salı

Aforizmalarım




"RENKSIZIM ------- Bukalemun olmaktan vazgeçmezsen, gittigin hiçbiryere değişiklik götüremezsin!" - 07.07.2012 Kübra Kücük


"Insan karşısındaki insanda bulunduğunu sandığı karakter özelliklerini aslında çoğu zaman kendi içinde barındırır." 17.04.09

26 Mart 2012 Pazartesi

En saf, en duru ibadet


Stresten kafam çatlıyor, acilen internete girip halletmem gereken işler var ama girme imkanım yok, elim kolum bağlı, sinirden patlayacak gibiyim! Yine haddinden fazla iş yükledim omuzlarıma, haddinden fazla doldurdum günümü ve işte yine çırpınıyorum, neyi nerden kıssamda heryere mümkün olduğu kadar yetişsem, bütün işlerimi yetiştirsem.. ooof düşün düşün, bir çözüm bulamıyorum… - evet, kahve molası zamanı!

Teras davetkar bir edayla bana bakıyor, kırmayıp kahvemi ve çikolatalı bisküvilerimi alıp güneşli bir köşesine oturuyorum.

Güneşin ışıkları sırtımı ısıtıyor, ve sanki biraz duruluyorum, derken gözüme çiçekler ilişiyor, çiçeklerden bal toplayan arılar, „evet yazda gelmişti artık doğru ya!“

- kahvemden bir yudum alıyorum.- Bir karınca kendi kadar büyük bir ekmek kırıntısını sırtlamıs, düşe kalka aynı istikamete dogru istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Arılar, sanki bir müzikal gösterisindeki gibi toplu bir dans koreografisi sergiliyorlar adeta çiçekten çiçeğe uçarken…

Işte o an kalbim buruklaşıyor.. içimde bir sessizlik, durgunluk.. zaman daha yavaş akıyor sanki ve bi an duruyor! - „BAZEN NE KADARDA ÖNEMSIYORUZ KENDIMIZI!!!!“ -  utanıyorum!!!

- duyularım boyut değiştiriyor sanki birden - Öylece hareketsiz otururken, zihnen beden kalıbımdan sıyrılıyorum ve kendi halimi dışardan seyretmeye başlıyorum…  



Arılar karıncalar, bir an bile durmadan, „of pof“ çekmeden, nasılda sürekli ibadet halindeler. Onlara hayatlarında pay bicilen görevi nasılda azimli bir şekilde tıkır tıkır, sakince eda ediyorlar.

Karınca kadar olamıyoruz!  

Allahın omzuma kaldıramiyacağımdan fazlasını yüklemiyeceğini idrak ediyorum yeniden. Herşeyin arkasında ilahi bir hikmet var, ben bunu nasıl unuturum?! Nasıl bu kadar uzaklaşabilirim özümden? Olayların ardındaki plana, karşılıklı etkileşimlere nasil güvensizlik beslerim? Nerede benim basiretim, sağlam duruşum?



… Kendime gelip, dalgın ve donuk bakışlarim yeniden netleştiğinde, o renk, ses, zaman, mekan kargaşası gitmis oluyor, ben ise durulmus, hafiflemis..

- nötürleşmek gerek belki böyle arada, renksizlesmek, kendini fazla ciddiye almamak, bende bu karıncalar gibi, önüne sunulan görevleri eda etmek durumunda olan dişli çarklardan biriyim sadece – hepsi bu.

Sandalyemden kalkmadan elimdeki bisküviyi ufalayarak karıncalarla paylaşıyorum, selamlaşıyoruz sanki yoldaşlarımla.. ve tekrar eve giriyorum.


Allahım bize karınca ve arı olmayı nasip et,
Yorulmadan, isyansız, molasız, en saf ibadeti nasip et   <3
Amin


25.März 2012
 'Anything under God's control is never out of control.'